Evet arkadaşlar ilk olarak outlast serisinden bahsetmek istiyorum doğruyu söğlemek gerekirse şimdiye kadar oynadığım en iyi oyun oyunu oynarken kalbiniz patlıyacakmış gibi oluyorsunuz fakat gittikce alışıyorsunuz ben ilk oyunu bitirdim (1 gün ve 30 dakika da :D) yeni bir oyunu daha var red barrels şirketinin outlastın 2. oyunu the whisleblower diye şimdi size hikayeden bahsedeyim
Hikaye:
ilk olarak bu hikayeyi 2 oyunada bağlayarak detaylı bir şekilde anlatacağım:
evet arkadaşlar 1. oyun ve 2. oyun senkronize diyebiliriz,ilk oyunda karakterimizin adı Miles Upshur ve biz meraklı pikopat bi gazeteciyiz ve görevimiz daha önce 6-7 gazetecinin gittiği fakat bir daha onlardan haber alınamadığı bir akıl hastanesindeki garip olayları ortaya çıkarmak.oyunun başında adam araban kamera ve bir döküman alıyor zaten bizi bu göreve iten bu döküman oluyor.2. oyunda ise Miles Upshur u bu göreve iten yani o dökümanı Miles Upshura gönderen adam Wylon Park oluyoruz oyunda strateji aksiyon ve korku birleşiyor burada olan biteni özetlersek şöyle olur:
murkoff adında piskopat bir şirket insanlar üzerinde ''RÜYA TERAPİSİ'' dedikleri bir deney yapıyorlar ve bunu dünyadan gizliyorlar.bu rüya terapasinde adamlara mal mal şeyler izleti p adamları delirtiyorlar ve adamlar kendilerine veya başkalarına zarar veriyorlar.1. oyunda 2 zorlu rakip var walrider ve chirs walker
chirs walker: makineye bağlanmış ve makinede çok uzun süre tutulmuş bir asker bide tombik böle öküz
walrider:yaşam makinesi adı verilen top şeklinde bir kapsülün içinde billy diye bi adam walriderda o adamın ruhu ve billy o canavarın taşıyıcısı
2. oyunda ise chirs walker sadece bir kere görünüyor walrider ise bayağı :D ve 2 tane daha adam geliyor biri yamyam diğeride oyunun başında yardım diyen bi manyak ve bu manyak adamaları kız yapıo o derece :D
evet arkadaşlar oyunu oynarsanız daha iyi anlarsınız 1. oyunda yaşadığımız şeyleri 2. oyundada görüyoruz görüşürüz :D
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)